Sakarya’da yaşayan Makedonya göçmenlerinin kültür ve geleneklerini sizler için inceledik.
Osmanlı’nın Balkanlardaki son topraklarını kaybetmesiyle sonuçlanan I. Balkan Savaşı sonrası, buralarda yaşayan Müslüman Türklere yönelik baskılar gitgide artmış, yer yer toplu katliamlar gerçekleşmiştir. Bu baskılara dayanamayan Osmanlı Türkleri, Türkiye’ye göç yolları aramışlar ve ilk fırsatta Anadolu topraklarına yayılmışlar. Sakarya, bu bağlamda en çok göçmen nüfusa sahip şehirlerden biridir. Makedonya, Bosna, Kosova, Arnavutluk, Bulgaristan, Yunanistan ve Sırbistan bölgelerinden birçok insan I. Balkan savaşı sonrası farklı kitlesel göçler nedeniyle Sakarya’ya yerleştirilmiştir. Sakarya’da göçmen kültürü üzerine yapılan çalışmaları incelerken, Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Halk Bilimi dalında yüksek lisans yapan Dilek Yüsküp’ün Sakarya’daki Makedonya Göçmenleri üzerine yaptığı tez çalışmasından bazı pasajları sizlere aktarmak istedik.
Bu çalışma başlıca göçmen kavramını ele alıyor. Daha sonra Balkan göçlerine değinen araştırmacı, bu göçler esnasında Sakarya’ya yerleşen Makedonya göçmenlerinin kültürü ve yaşam tarzları üzerine ayrıntılı bir çalışma meydana getiriyor. Anadolu topraklarına Balkanlardan üç kitlesek göçün olduğuna dikkat çekiliyor. Birincisi, Osmanlı’nın egemenliğinin devam ettiği, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşı (93 Harbi)’nda başlamıştır. İkinci kitlesel göç, 1912-1913 Balkan savaşları sırasında Anadolu’ya doğru yayılmıştır. Son kitlesel göç ise 1952-1967 yıllarında gerçekleşmiştir.
1947 yılına gelindiğinde Tito, Stalin’in de baskısıyla Yugoslavya’daki bütün Müslüman nüfusa baskı uygulamaya başladı. Etnik, sosyo-kültürel ve ekonomik baskı neticesinde birçok Müslüman Anadolu topraklarına göçe zorlandı. Nüfusun çoğunluğu Arnavutça konuşmasına rağmen Türklük bilincini kaybetmemiş olmaları ve Türkiye’yi daima Anavatan olarak görmeleri bu baskıların önemli sebeplerı arasında yer almaktadır. Bu göçler arasında Sakarya’ya yerleşen Makedonlar Serdivan’a daha önce yerleşmiş akrabalarının yanına yerleşmeyi tercih etmiştir. Serdivan’a yerleşen göçmenlerin çoğu Makedonya’nın Kırçova, Debre, Ohri bölgelerinden göçmüştür. Bu göçler Sakarya’nın şehirleşme hızını artırmıştır.
Makedonya Göçmenlerinin Kültürel Özellikleri
1) Makedonya göçmenlerinde aile içi bireylerin birbirlerine olan sorumlulukları çok önemlidir. Herkes kendi üzerine düşen rolü en iyi bir şekilde yerine getirmektedir. Göçmenlerde saygı kavramı çok önemlidir. I. ve II. kuşak göçmenlerin aile içi ilişkilerine baktığımızda küçüklerin büyüklerine olan saygısı oldukça fazladır.
2) Gençler anne babalarının yanlarında çocuklarını sevemez, bu durum saygısızlık olarak nitelendirilir. Bu da günümüzde sürdürülmeyen bir davranış
türüdür.
3) Makedonya’nın hangi bölgesinden gelirse gelsin göçmenlerin en belirgin ortak özelliklerinden biri düğünlerde, bayramlarda, davetlerde günlerce süren zengin sofra kültürüne sahip olmalarıdır. Bu sofraların hazırlanması için genellikle komşu ve akraba kadınlar düğün evine gider ve düğün sahibine yardım ederler.
4) Gelin olacak kızın akrabaları düğünden en az yirmi gün önce toplanarak kızın çeyizini yıkar ütüler ve sererler.
5) Cumartesi eğlentilerinde düğünün görselliğini arttırmak, düğün sahibini onurlandırmak, aynı zamanda gelenekleri devam ettirmek için komşu kızları, yöresel kıyafetlerini giyip düğün boyunca oynar ve hiç oturmadan ayakta dururlar.
6) Ev düğünlerinde akraba, mahalle gençleri düğünün bir önceki günü gelir ve ev sahibiyle düğün günü neler yapabileceklerini konuşurlar. Bu gençler düğün boyunca düğünün hizmetini yapar bu şekilde düğün sahibini rahatlatmış ve desteklemiş olurlar.
7) Bebek mevlitlerinde anneyi kutlamak amacıyla toplanan eş dost akraba bebeğe getirdikleri hediyelerle yeni anne babayı maddi yönden desteklemektedirler. Ayrıca yapılan dualar neticesinde bebeği gelebilecek manevi zararlardan dolayı korumaktadırlar.
8) Ramazan aylarında ve kış mevsimine girerken göçmen kadınları hep birlikte yufka, tatlı, sütlü tarhana, makarna, turşu vb. yiyecekler hazırlarlar. Yine bayram günleri ve kandil geceleri için de yemekler hazırlanır, ikramlar yapılır. Bu tür yardımlaşmalar günümüzde az da olsa II. kuşak göçmenlerde görülmektedir.
9) Askere gidecek komşu çocukları yemeğe davet edilir. Asker için yapılan eğlenti ya da mevlit okumalarında komşular hediyeleri ile asker uğurlayacak eve gider ve asker annesine “Allah kavuştursun” diye dualar eder.
10) Misafiri en iyi şekilde ağırlamak bütün Makedonya göçmenlerinin ortak özelliklerindendir. Eve gelen misafire saygı da çok önemlidir. Evin gelini eve gelen on yaşında bir çocuk da olsa ayağa kalkar ve misafiri ayakta karşılar.
11) Ev sahibi gelen misafirlerin hepsine ayaktayken hatırlarını tek tek sorar ve sonra oturur. Evin gelini gelen orta yaşın üstündeki kadınların ve erkeklerin ellerini ikişer defa öper.
12) Gelen misafirlere mutlaka kahve ve yemek ikramı yapılmaktadır.
13) Mutfaklarında yer alan lezzetler; Soğan Pidesi (Laknur), Süt Pidesi, Yoğurtlu Ispanak Pidesi (Laknur), Kol Pidesi, Fılırna, Ağaz, Gül Varak, Kese, Kapama (Mişoriz), Sütlaç.
Bu gibi kültürel özelliklere sahip olan Makedonya göçmenlerine dair araştırmacının yaptığı tespitler neticesinde III. Kuşak göçmenlerle birlikte günümüzde çoğu gelenek bitme noktasına gelmiştir. Bu kültürü yaşatmak ve göçmenleri bir araya getirmek maksadıyla bazı dernekler zamanla faaliyete başlamıştır. Bu dernekler şunlardır:
-Sakarya Kırçovalılar Sosyal Dayanışma, Yardımlaşma ve Kültür Derneği
-Sakarya Rumeli Kültür Eğitim Ve Sağlık Vakfı
-Balkan Göçmenleri Kültür Dayanışma Derneği
-Rumeli Türkleri Federasyonu
-Kınalılar Kültür ve Dayanışma Derneği
Kaynak: Sakarya’da Yaşayan Makedonya Göçmenlerinde Gelenek ve İnançların İncelenmesi / Dilek Yüsküp