Sakaryalı yönetmen Selman Kılıçaslan’ın “Bütün Saadetler Mümkündür” filmi üzerine…
Çekimlerinin tamamı Sakarya’da gerçekleşen ve Sakaryalı yönetmen Selman Kılıçaslan’ın ilk uzun metrajlı olan filmi “Bütün Saadetler Mümkündür”, hem Türk film sanatı hem de şehrimizin sanat ilgisi açısından oldukça önemli bir yer tutmaktadır. Trabzon ve Boğaziçi film festivallerinde en iyi senaryo ödülüne layık görülen film Türkiye’nin çeşitli illerinde izleyiciyle buluştu. Filmde Sakaryalı karakterlerin yer alması, mekânların özenle seçilmesi filme büyük ölçüde değer katmış gibi görünüyor. Kılıçaslan’ın kendi şehriyle yoğurduğu bu yapıt son dönem kültür-sanat gelişimleri açısından Sakarya için önemli bir kazanım.
Film Gerçek Bir Hikâyeden Uyarlama
Kılıçaslan filmin hikâyesine dair şunları söylüyor, “Ali benim beraber büyüdüğüm kuzenim. Hikâyenin ana iskeleti lise çağlarındayken yaşadığımız bir süreci anlatıyor. Bir gün evinin önünden geçerken Mevlüt amcayla karşılaştık. İhtiyaç sahibi biri olduğu belliydi ama elbet bir bakanı vardır diye düşündük. Sonrasında böyle bir kimsenin olmadığını fark ettik. Ali, manevi arayışları olduğu bu dönemde Mevlüt amcayı bir nimet gibi gördü. Mevlüt amcanın sorumluluğunu üstlendi. Her gün evden yemek taşıdı. Soba, temizlik, ev işleri, Mevlüt amcanın bakımı derken vefatına kadar devam eden 7-8 aylık sıkı bir dönem geçirdi. Üzerinden uzun zaman geçtikten sonra haller, yönelişler değişse bile o dönem yürünülecek dosdoğru bir yol olarak eminlik telkin etti bize, hatırlandı. Bu hikâyeyi senaryoya dökmek, manevi olarak kıymetli bir hali ve vakti hatırlama gayretiydi aslında niyetimiz.”
Selman Kılıçaslan Kimdir?
“Lise çağlarında karar verdim sinema okumaya. Marmara Üniversitesi Sinema Tv Bölümü mezunuyum. Okul sonrası senaryo üzerine yoğunlaşmayı tercih ettim. Bu tercihle beraber kendimi henüz öğrenciyken sektörün içinde buldum, Aybars Bora Kahyaoğlu ustamdır. Onun vesilesiyle 2007 yılından itibaren ekip olarak dizi senaryoları yazmaya başladık. Bu süreç, yoğun bir şekilde 2010 yılına kadar sürdü. Sonrasında sinema alanında bir şeyler yapmak niyetiyle kenara çekildim. Heyecanını duyduğum hikâyeler üzerinde çalışmaya başladım. O sürecin meyvesi olarak da Bütün Saadetler Mümkündür’ün senaryosu ortaya çıktı.”
Senaryonun çekimleri için Adapazarı’nı tercih etmesini Kılıçaslan şöyle yorumluyor;
“Ben Adapazarı’nda doğup büyüdüm, hala orada yaşıyorum. Dolayısıyla şehrin farklı hallerinin doğal şahidiyim. Hikâyenin aslı da bu şehirde yaşanmış olunca başka bir alternatif aramadım açıkçası. Şehrin tarihiyle, kimliğiyle direkt bir bağı olmasa da benim nazarımda başından beri bu bir Adapazarı hikâyesiydi. Senaryoyu da bildiğim, tanıdığım mekânlara yazdım zaten.”
Filmin Konusu:
Mühendislik öğrencisi Ali (21), okuduğu küçük şehirden ayrılarak Erasmus projesiyle yurtdışına çıkma hayalleri kurar. Bununla beraber kendisini tanımaya çalıştığı, hayata dair sorular sorduğu bir arayış sürecindedir. Sakin hayatı, türkü kafede solistlik yapan Gülce’den hoşlanmasıyla beraber hareketlenir. Bir hemşire adayı olan Gülce, yaşadığı maddi sıkıntılarını aşmak için Adapazarı’nın eski mahallelerinden birinde yaşlı ve yalnız bir adamın bakıcılığını yapar. Gülce’ye (23) yakınlaşarak onu tanımaya başlayan Ali, Mevlüt’ün (83)’de hikâyesine ortak olur. Ali arayışını bu karşılaşmanın eşiğinde sürdürür, cevabını kitaplarda bulamayacağı bir soruyla beraber… Bütün saadetler mümkün müdür?
Yönetmen: Selman Kılıçaslan
Oyuncular: Kemal Uçar, Arif Erkin, Nilay Erdönmez, Ruhi Sarı
Ülke: Türkiye, Almanya, Polonya & Fransa
Dağıtım: Başka Sinema Dağıtım