3 dost, Adapazarı’nın, Uzun Çarşı’nın ara sokaklarında, “Edebiyat Şahsi ve Muhteremdir” diyerek yola çıkmışlar. Sirâyet ismiyle yeni bir fanzin çıkarmışlar. Üçü de şiire sevdalı. Güzel bir hikâye başlatmışlar, İsmet Özel’i, Sezai Karakoç’u, Erdem Bayazıt’ı, Cahit Zarifoğlu’nu, Behçet Necatigil’i kendilerine yolbaşçı edinmişler. Henüz lise ve üniversite çağının başlarında, dev gibi meselelerin altında palazlandırıyorlar gövdelerini. Gün gelecek Zarifoğlu’nun “bu insanlar dev midir?” sorusuna muhatap olacaklar. Yaptıkları işin merkeze karşı bir cephe açmak olduğunu, Ada’nın adına şan katmak olduğunu ilerde idrak edecekler. Yollarının bahtiyar olmasını diliyoruz, muvaffakiyet niyazındayız. Merkeze cephe açmak ne demek? Gün gelecek onu da konuşacağız. Merkezi ve taşrayı yeniden masaya yatıracağız. Ümitliyiz, tarantula yazdılar diye göğsümüzdeki yaftaya tarantulaymış bizim adımız demeyeceğiz. Düşünceyi, şahsiyeti ve cemiyeti güzelleştirenlerle birlikte, Ada’nın hikâyesini yeniden yazmaya kararlıyız.

Sirâyet Fanzin’i takip edelim, bu üç genç şairin hikâyesine ortak olalım. Çoğalıyoruz derine, duyuyoruz.