Kim bunlar diye sorup, bizleri birilerinin yanına yakıştırmaya çalışanlar oldukça yanılıyorlar.

Kitabın ortasından konuşmak bize göre değil oysaki. Her meseleyi biraz ağırdan, biraz geriden alır öyle konuşmaya çalışırız. En başından beri söylediğimiz bir şey var, biz bağılız ve taraflıyız; inandığımız, idealize ettiğimiz her gerçeğe sımsıkı bağımlıyız. Herhangi bir kurum ve kuruluşla ilişkimiz yok, daha önce çok kez dile getirdiğimiz gibi, şehrini seven 3-5 gençten ibaretiz. Mecralarımıza destek vermek isteyen, yazmak ve içerik oluşturmak isteyen herkese kapımız açık. Ucuz kavgalara değil, nitelikli eleştirilere vaktimizi harcıyoruz. Kişi kendinden bilir işi gereğince, ettiği her kavgayı ucuz bedeller adına edenlerden değiliz. Şimdi de, 10 yıl sonra da mecramızda “Özür dilerim” başlığıyla hiçbir yazının yayımlanmayacağına, herhangi bir yazımızın “büyüksün başkan” cümlesiyle bitmeyeceğine emin olabilirsiniz.

Mecralarımızda patron-çalışan, alt-üst ilişkisi yok, şehrini ve birbirini seven dostlardan başka hiçbir ilişki de kabulümüz değildir. Yaptığımız çalışmaların niteliğinden başka hiçbir şeyi önemsemiyoruz. Tirajı 100 olmayan, günlük tıklanması 50’yi geçmeyen gazetelerin ve internet sitelerinin operasyonel zekasından bizde bulunmuyor maalesef. O yüzden hiç de kullanışlı değiliz. Kimliğimizin olmayışı, şahsiyetimizin, karakterimizin ve duruşumuzun olmadığı anlamına gelmez. Yaptığımız, yazdığımız, tenkit ve tavsiyede bulunduğumuz işler kimliğimizdir. Kimsenin şahsını hedef almak gibi ucuz işlerin içerisinde yer almayız.

Sosyal54 çatısı altında, Ada’nın Markaları, Seyyahat54, Paragraf Dergi gibi projeleri 3-5 vefalı dostumuzla gerçekleştiriyor, şehrimize ve insanlara faydalı olan bir şey üretince çocuklar gibi seviniyoruz. Bir köşe yazalım da, köşeyi dönelim gibi bir beklentimiz de olmadığı için, şimdilik her şey yolunda gidiyor. İnşallah, şehrimize faydalı olacak nice güzel çalışmalara da imza atacağımıza inanıyoruz. Yazının başlığındaki “40 kişisiniz birbirinizi bilirsiniz” ifadesinden herkes üzerine düşen payı alacaktır. Ne patronumuz, ne milletvekilimiz, ne belediye başkanımız var, ararsanız samimiyetimizden başka bir şey bulamayacaksınız.

Yakında “Her şeyi düzeltmeye kalkışmanın yok ettiği” başlığıyla bir yazımız yayımlanacak. Biz her şeyi düzeltmeye kalkıp, şehrimizin kimliğini, karakterini, gelişimini ve geleneğini zedeleyen her türlü girişimin karşısındayız. Olan bitene göz yumanlar bizi görmekle suçlamaya kalkmasın. Alışılagelmiş küçük hesapların ve küçük adamların heveslerinden münezzehiz.