–
Sakarya yerel yönetimler seçimleri noktasında önemli bir eşikte. Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Pazar günü Ankara’da açıklanacak. Şehirde son 5 yılda sergilenen hizmet performansına dair yazılacak birçok şeyi daha önceki yazılarımızda belirtmeye çalıştık.
Kimseyi tahkir etmek, şahsi zaafları üzerinden aşağılamak gibi bir derdimiz yok. Sitemiz Sakarya’ya olan samimi duygularımızdan ortaya çıkmıştı ve topallasa da bu anlayışla yayın hayatına devam ediyor. İlk açıldığı günlerde şehircilik anlamında yaptığımız yapıcı-eleştirilere ilgili kişiler ve kurumlardan ziyade şehrin bazı gazetecileri cevap verme gereği duymuştu. Operasyoncu olduğumuzu, yazıları birileri adına kaleme aldığımızı iddia etmişlerdi.
Bu günler gösterdi ki ilgili isimler varını yoğunu kendilerini fonlayan Büyükşehir Belediyesi adına savaşmakla diyetlerini ödüyorlar. Bunları uzatarak akıl bulandırmanın pek anlamı yok. Kimseyi hedef tahtasına koyarak, ucuz bir tartışmanın içerisinde yer almayacağız. Milletin alın terini tetikçilik yapan sözde gazetecilere ve trollere orantısız şekilde dağıtan kim varsa bırakalım utancını onlar yaşasın.
Şehrin siyasilerine, sivil toplum kuruluşlarına ve vicdanını koruyan her kesimine söyleyeceklerimiz var. Sakarya’yı uçurumun kenarından almak hepimizin elinde. Siyasi matematiklerden arınarak bu şehri korumamız gerektiğine inanıyoruz. 5 yıldır tarım politikaları adı altında ne yazık ki merkezi hükümet destekleri ve milletin vergisi heba edildi. Göğsümüzü gere gere söyleyebileceğimiz tek bir projeye imza atılmadı.
Anlaşılan o ki, şehir için en iyi hizmetleri yaptıklarını söyleyenler büyük bir fanusun içerisinde yaşamlarını sürdürüyorlar. Sakarya’nın hizmetten böylesine beri kaldığı başka bir dönem olmadı. Deprem her an kapımızı çalabilir ancak ne dönüşümden ses var ne değişimden. Son yıllarda şehrimizde istihdamı artıracak büyük bir yatırım olmadı. Ulaşım her geçen gün çileye dönüşüyor. Kültür merkezimiz yok. Olanlar da amacı dışında kullanılıyor. Ofis Sanat Merkezi pasifize edildi, sürgün bürokratlar Alicanlar Konağı’na dolduruldu. Sanat Galerisinin kapısına kilit vuruldu. Ziya Taşkent’ten ses gelmiyor.
Şehrin su politikası yok. SASKİ’de çalışan emekçiler çilek üretimi için dağ başına su kanalları döşemekle meşgul ve isyan içindeler. Şehrin su kaynakları özel şirketler tarafından tüketilirken ve bunca su kaynağına rağmen suyu yine pahalı içiyoruz.
Sakaryaspor bir maske olarak kullanılıyor. Bu şehrin en güzel gerçeklerinden biri de Sakaryaspor’dur. Ancak bunca zaman şehrin takımına kalıcı gelir oluşturulamadı. Şehirdeki büyük şirketler, firmalar takıma sponsor olmaya yanaşmıyor. İkili ilişkiler olmasa kimsenin Sakaryaspor’a marka olduğu için sponsor olacağı yok. Mali tablodaki açık belediyelerin kasalarından kapatılıyor.
Sakarya’nın artık gündeminin değişmesi gerekiyor. Etap etap başlayan Uzun Çarşı sağlıklaştırma projesi yarım kaldı. Dar sokağın hali içler acısı. Katlı Pazar ve Havuzlu Çarşı dökülüyor. Dolmuş ve minibüsler şehrin insanına illallah ettirmiş durumda. Sapanca gölü turizm destinasyonu olmaktan çıktı ve bungalov pazarına döndü. İnsanların rahat nefes alabilmesi için bu dönemde kazandırılmış tek bir alan yok. Kırkpınar Sahili birkaç festival dışında atıl kaldı. Sakarya Üniversitesi ve Uygulamalı Bilimler Üniversitesi’nin şehirle hiçbir bağı yok. İlçeler kendi dertleriyle boğuşuyor. Hala altyapı sorunlarını konuşuyoruz.
Hepsi bir kenara ne yazık ki bu şehrin en büyük problemi plansızlık. Plansız bir yönetim anlayışı sergileniyor. Yapıldığı iddia edilen 300 projenin neredeyse çoğu vaat edilen projeler arasında değil. Günü kurtarma politikası güdülüyor ve bu apaçık görülüyor.
Şehirde artan reklam alanları, led ekranlar, reklam direkleri adeta şehri bir panayır alanına çevirdi. Her yerde Büyükşehir Belediye Başkanı’nın fotoğrafı ve ismi var. Projelere dair akıcı hiçbir reklam çalışması yok. Ortada proje de yok. Bir köprünün üzerine yapılan dekoratif ekleme proje olarak lanse ediliyor.
Şehrin her yerinde irili ufaklı kulübeler inşa edildi. Süt, çikolata, keşkek vs. ürünler burada satışa sunuluyor. Bunlar kötü projeler değil. Bu kulübeler şehrin bozulan estetiğini daha fazla bozuyor. Plansızlığın doğurduğu kargaşa söz konusu. Kulübeler birbirine benzemiyor. Orta Garaja yakın konumda dikilen kulübeler oldukça korkunç.
Sorunlar çığ gibi büyürken artık değişim vakti geldiğini görmezden gelemeyiz. Yapılan iyi çalışmaları takdir edeceğiz, Sakarya’nın gündemine tarımın plansız da olsa sokulması tarıma elverişli topraklarımız için oldukça önemliydi. Ancak Sakarya’nın tek gerçeği tarım değil. Artan nüfus, artan trafik, insanların daha iyi yaşam standartlarına kavuşması şehrin en önemli gündemi olması lazım. Ancak mevcut yönetimle değil.
Değişim kaçınılmaz.