Sosyal medyada Sakarya gündemine dair.
İçerisinde Sakarya geçen her konuyu türlü türlü algı çalışmalarıyla çarpıtanlar yine sahnede. Her şehre düşen miktarda, her insanın nefsi kadar gerçek sorunlar ve uyuşmazlıklar elbette Sakarya’da da vuku bulabilir. Temelinde ahlâk, hoşgörü, merhamet, dostluk, edep ve buna benzer erdemler kümesini oluşturan her unsurun eksikliği çeşitli sorunlara yol açabiliyor. Bu insanlığın ortak sorunudur. Zaten eğitim, öğretim, maarif ve ilim gibi terbiye kümesi de bunlara nazaran kendini gösteren alanlardır.
Sosyal medyada başlayıp, içeriğinin gerçekliğini araştırmadan, kaynağını bilmeden özellikle “Sakarya”yı vurgulayarak yapılan paylaşımlar tamamen art niyet taşımaktadır. Her seferinde Sakarya’nın adını ırkçılık, saldırı, cinayet gibi terimlerle yan yana getirmek isteyen şuursuzlar ve bunu sistemli olarak gerçekleştiren şark kurnazlarını tanıyor, biliyor ve görüyoruz. Hepimiz şunu çok iyi biliyoruz ki, bu şehirde asırlardır 72 millet birbiriyle dostane ilişkiler kurmuştur. Daha da ilginci, bu şehirde bir alışkanlıktır, yeni tanışılan kişiye “ne milletsin?” diye sorulur. Bu soru, bu şehrin kardeşlik parolasıdır. Bu sorudan dolayı kimse kimseyi yadırgamaz. Aksine bu soru mealen, “sen hangi zengin kültüre aitsin” meramını ifade eder.
Şehrimizde, iyiliği, güzelliği ve dostluğu yücelten nice insanlar, nice komşuluklar, nice beraberlikler bulunmaktadır. Sosyal medyanın karanlık kuyusunda fazla etkileşim almak uğruna “Sakarya’da ırkçı saldırı” tweetlerini yayan şuursuzluğu bir şekilde anlıyoruz da milletvekili sıfatına sahip olup “Sakarya”ya dil uzatanlara anlam veremiyoruz.
Tabi, şunu gözden kaçırmamak lazım, Sakarya’ya isnat edilen her türlü çirkinliğin Anadolu’yu Anadolu yapan hamura çamur katmakla eşdeğer olduğunu biliyor, bu kasıtlı algıların boşa çıkacağına inanıyoruz. Sakarya kardeşlik coğrafyasıdır.