Sakarya’da ilk salgın hastalığın ne zaman görüldüğünü sosyal54 okuyucuları için araştırdık.
Çin’de ortaya çıkan ve şuan neredeyse tüm dünyayı saran Korona Virüsü gün geçtikçe etkisini artırıyor. Türkiye’de şuana kadar tespit edilen vaka sayısı 135.569 hayatını kaybedenlerin sayısı 3.689 Sağlık Bakanlığı tarafından illere göre hasta ve ölüm sayıları açıklanmadığı için Sakarya’da kaç hasta ve ölüm olduğu bilinmiyor. Toyota Hastanesi’nden sonra Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin de Korona Virüsle mücadele kapsamına alınan hastaneler içerisinde yer alması sayıların azımsanmayacak miktarda olduğunu ifade ediyor.
Peki, Sakarya’daki ilk salgın hastalık hangi tarihteydi ve adı neydi?
1891-1893 döneminde Adapazarı’na yakın bir kaza olan İzmit’te “Kolera” hastalığı görülmesi üzerine İzmir Karantina Teşkilatı kuruldu ve şehre giriş çıkış yapanlar kontrol altında tutuldu. Yine Eskişehir’de 1893 yılında kolera hastalığı görülmesi üzerine bu bölgeden İzmit’e gelecek olanlar 3 gün süreyle karantina altında tutuldu. Sakarya’da ise ilk salgın hastalığın 20 Ağustos 1894 tarihinde ortaya çıktığı biliniyor. Bir iki gün içinde 5-6 vakaya rastlandı. 3 hasta vefat etti. Bölge doktorunun teşhisine göre sorun kolera olmayıp, “hafif kolerin” adı verilen bir hastalıktı.
Sakarya’da ise ilk salgın hastalığın 20 Ağustos 1894 tarihinde ortaya çıktığı biliniyor.
Salgın Hastalık Sonrası Alınan Tedbirler
Bu salgın sonrası trenlerin her gün Adapazarı’na uğruyor olması salgının bölgeye yayılacağı endişesini artırdı. Bundan dolayı trenlerin Adapazarı-Bilecik arasındaki 5 durakta durmaması kararı alındı. Dönemin Sıhhiye Nezareti durumdan endişe ederek yerel yönetimlere “tahaffuzhane” kurulması emrini gönderdi. Bazı belgelere göre Geyve Boğazını kontrol altına almak maksadıyla tren istasyonuna yakın bir yerde tahaffuzhane kurma çalışmaları yapılmıştır.
Yeni Cami Semtinde Kuduz Vakası
10 Kasım 1908 tarihli bir belgede Yeni Cami’de ikamet eden Arabacı Osman Feyzullah ve çarşı bekçisi Mehmed Osman’ın kuduz olduğu düşünülen bir köpek tarafından ısırılması üzerine yerel doktor iki hastayı tedavilerinin yapılması için Mekteb-i Tıbbiye Dâülkelb Tedâvîhânesi’ne sevk etmiştir. Burada görevli hekimler kontroller sonucunda iki hastanın da kuduz olmadığına dair tanı koymuş ve evlerine göndermiştir. Sevk edilenlerin 60 kuruş tutan yol masrafları dönemin Adapazarı Belediyesi tarafından karşılanmıştır. Yerel yönetimler titiz davranarak, hastaların kendi imkânlarıyla İstanbul’a gidemeyeceği düşüncesiyle veya tedavilerini gerektiği gibi yerine getiremeyeceği endişesiyle, askeri gözetimle yol masraflarını karşılayarak ulaşım imkânı sağlamıştır. Bu durum dönemin yetkililerinin salgın hastalıklara karşı titiz tavrını gözler önüne seriyor.
Kaynak: Geçmişten Günümüze Sakarya, SBB Kültür Yayınları
Fotoğraf: Temsilidir.