Akyazılı Edebiyatçı, Tarihçi – Yazar Mehmed Niyazi Özdemir’in vefatının ikinci yılı. Mehmed Niyazi bizim için ne ifade ediyor?
Bugün Edebiyatçı, Tarihçi – Yazar Mehmed Niyazi Özdemir’in vefatanın ikinci yılı. Mehmed Niyazi Akyazı’da doğmuş, ilk ve orta okulunu burada tamamladıktan sonra İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nde öğrenimine devam etmiştir. Üniversite tahsilini Hukuk Fakültesi’nde tamamlamıştır. Daha sonra devlet felsefesi alanında doktora yapmak için Almanya’ya gitti. Brilon’daki Goethe Enstitüsü’ndeki lisan öğreniminin ardından, Moxburg Üniversitesi’nde Prof. Dr. Ditrich Pirson’un yanında “Türk Devletlerinde Temel Hürriyetler” konulu doktorasına başladı. Hocası Bonn’a, sonra da Köln’e tayin edilince, o da onu takip etti. 1976 senesinde, doktorasını bitirdi. Hocasının yanında, aynı kürsüde çalışmaya başladı. Uzun yıllar, Moxburg Üniversitesi ile teması devam etti.
Türk Kültür Hayatına ve Bilim Hayatına Önemli Katkılar Sundu
Mehmed Niyazi, Türk kültür hayatına ve bilim hayatına önemli katkılar sunmuştur. Edebî ve felsefî düşünce sistemiyle hem romancı hem bir fikir adamı olarak çalışmalarını hayatının son anına kadar sürdürmüştür. Niyazi, yazdığı eserlerle Anadolu’yu, millî şuuru daima ön plana çıkarmış, kadim tarihimizi farklı formlarda anlatmayı başarmıştır. Eserlerini yazarken niteliğe önem vermiştir, seçici davranmış, arşivci bir yaklaşımla gerçeklerden esinlenmiştir. Belgesel romancılığının Türkiye’deki önemli temsilcisidir. Tarihten sayfaları aktarırken adeta okuru içine çeker. Çanakkale savaşı üzerine kaleme aldığı “Çanakkale Mahşeri” isimli eser halen daha tazeliğini korumakta ve Çanakkale üzerine yazılan kitaplar arasında kalitesiyle sivrilmektedir. Niyazi bu eserin yanı sıra onlarca esere imza atmıştır. Romancı kişiliğiyle bilinse de Türk Tarih Felsefesi, İslam Devlet Felsefesi, Medeniyetimizin Analizi ve Geleceği, Millet ve Türk Milliyetçiliği gibi eserleri de önem arz etmektedir. Romanları arasında yer alan; Yazılamamış Destanlar, Kanije, Plevne, Yemen ah yemen gibi eserleri de tarihin derin ve geniş sayfalarına ışık tutmaktadır.
Kütüphaneye İlk Gelen ve Son Çıkan Kişi
Onu tanıyanlar İSAM kütüphanesinin müdavimi olduğunu söylerler. Hatta “kütüphaneye ilk gelen ve son çıkan kişi” ifadesini kullanırlar. Kendisine yaşamı boyunca birçok bürokrat ve devlet ricali görev teklifiyle gelse de o ilmî çalışmalarından vazgeçmedi. Çizgisini bozmayan güzel bir insandı; Çanakkale Mahşeri isimli eserini sinemaya aktarmak üzere bir teklifle gelen Genelkurmay yetkilisi ona, “Üstadım, tarihi gerçeklere dayanan bir eser yazmışsınız ancak Atatürk’e az yer ayırmışsınız. O kısımları biraz daha ön plana çıkaran bir senaryo yazarsınız filmini yapmak istiyoruz” teklifinde bulunmuş. Niyazi Hoca, “Kuzum, Atatürk’ün rütbesi savaşta şu şu idi, ondan daha yüksek rütbeli ve daha çok meziyetli isimleri bir kez, kendisini üç kez geçirdim eserde, zaten ön plana çıkardım onu” cevabını vermiştir.
Sakarya Sahip Çıkmalı
Mehmed Niyazi’nin Sakaryalı bir değer olarak anılması ve kendisine sahip çıkılması en büyük arzumuz. Kendisi, hayatını ilme adamış, Türkiye’nin tarihine ve geleceğine dair birçok eser almış isim olarak daima yaşatılmalıdır. Akyazı Kaymakamlığı ve Akyazı Belediyesi tarafından hizmete alınan Mehmet Niyazi Özdemir İlçe Halk Kütüphanesi‘nin varlığını önemsiyoruz. Ancak Akyazı ve Sakarya’daki yetkili makamlar tarafından, Mehmed Niyazi ismiyle Türkiye genelinde Roman yarışmaları, tiyatral gösterimler ve anma günleri gibi geniş çerçevede etkinlikler tertip edilmelidir. Sakarya Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü akademisyen ve öğrencileri Mehmed Niyazi Özdemir ismini Sakaryalılara ve Türkiye’ye nasıl tanıtacağı, bu isim üzerinden neler tasarlanabileceği üzerine çalışmalıdır. İl Mili Eğitim Müdürlüğümüze de önemli bir görev düşüyor.