Merhaba Ahmedin Bey, Sakarya’da yaşayan uluslararası öğrencilerle çeşitli konuşmalar yapıyoruz. Bu röportajımızı da siz Balkanlardan şehrimize okumaya gelen dostlarımızla yapmak istedik. Başlayalım isterseniz.

Merhaba, memnuniyetle başlayabiliriz.

Eğitim için öncelikle Türkiye’yi daha sonra da Sakarya’yı tercih ettiniz. Bunun özel bir sebebi var mı? Balkanlarda yaşayan öğrenciler için Türkiye ne ifade eder?

2010 senesinde ilk kez Sakarya’ya geldim ve Sakarya’da yaşayan Balkan göçmenlerleriyle tanışma fırsatı buldum. 2016 senesinde Gazi Hüsrev Bey Medresesini bitirdikten sonra Türkiye’de okumaya karar verdim ve tercihlerim arasında da Sakarya vardı.

Sakarya Üniversitesi’nde Balkanlardan gelip eğitim gören kaç öğrenci var şuan?

Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler üniversitelerinde yaklaşık olarak 400 Balkan kökenli öğrenci bulunmaktadır.

Peki, Sakarya’ya geldiniz, burada kendi topraklarınızdan izler buldunuz mu? Geldikten sonra Sakarya’ya dair nasıl bir izlenim edindiniz?

İnsanlar bir yerden başka bir yere yaratıldakları günden beri göç ediyorlar, göç ederken beraberlerinde yalnızca eşyalarını değil, kültürlerini, geleneklerini ve dillerini de taşırlar. Bizim şansımıza, Sakarya’ya geldiğimizde bu zenginliklerin zaten var olduğunu gördük. Yüz sene önce Balkan topraklarından gelen insanlar hala konuştukları dilleri, adetleri ve kültürleri koruyorlar.

Sakarya göçmenleriyle bilinen bir şehir. Ciddi anlamda Boşnak,  Arnavut, Macır nüfusu var. Onların şehirdeki varlığı hakkında ne düşünüyorsunuz? Hâlâ geleneklerine sahip çıkıyorlar mı? Sizlerin onlarla iletişimi oluyor mu?

Hepimizin bildiği gibi Sakarya’da yaşayan Balkan göçmenleri Sakarya’nın ve Türkiye’nin ekonomisine, ticaretine, sanayisine ve diğer alanlara büyük katkıda bulunuyorlar. Bu bizim için gurur verici bir durumdur. Gelenekler konusunda da gayet verimli sonuçlar elde ediyorlar, Balkan göçmenlerinin Sakarya’da 10’dan fazla derneği bulunuyor. Geçtiğimiz aylarda bu derneklerin bazılarıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirdik. Bu da bizim olumlu iletişimimizin bir sonucudur.

Eğitime dönecek olursak, Sakarya Üniversitesi’nde aldığınız eğitimden memnun musunuz? Diğer öğrencilerin ve hocaların size karşı tutumu nasıl?

Kesinlikle memnunum. Avrupa Mükemmellik Ödülü’nü alan Sakarya Üniversitesi’nde okumaktan dolayı mutluyum. Eğitim konusunda olduğu gibi, hoca-öğrenci arası ilişkileri de bu ödülün neden hakedildiğini göstermektedir.

Akraba topluluklar olarak bir araya geliyor musunuz? Geliyorsanız ne gibi bir yapılanmanız var ve neler yapıyorsunuz?

Balkan kökenli öğrenciler olarak Balkanlar Öğrenci Topluluğu çatısı altında bir araya geliyoruz. Ülkelerimizin milli bayramlarını, önemli günlerini tek yürek olarak kutluyor, bu gibi vesilelerle bir araya geliyoruz. Farklı konularda konferanslar düzenliyor, hepimize katkı sağlayacak projelere imza atmaya çalışıyoruz.

Biraz daha genele doğru yol alalım. Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle geçmişten gelen sıkı bir bağı var. Şuan Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle olan ilişkisini nasıl yorumluyorsunuz? Bunun üzerine öğrenciler olarak tavsiyeleriniz var mı?

Son on sene içerisinde Türkiye’nin Balkanlara yönelik dış ilişkilerinde büyük gelişmeler yaşandı.  Son yaşanan Covid-19 olaylarında da Türkiye’nin Balkan ülkelerinde yaşayan insanlara ne kadar değer verdiğini bir kez daha anladık. Balkanlarda eksik olan tıbbi yardımı defalarca gönderen Türkiye bizim paha biçilmez dostumuz olduğunu tekrar kanıtlamış oldu. Türkiye’de okuyan Balkan kökenli öğrenciler olarak bu olumlu ilişkilerin devamını da görmek istiyoruz.

Sakarya’da yaşayan balkan göçmenlerine ve Sakarya halkına bir şey söylemek ister misiniz?

İnsanlığı kurtaran şey birliktir. Biz de Sakarya’da yaşayan insanlara ve Balkanlar’dan gelen göçmenlere bu birliktelik mesajını göndermek istiyoruz. Yalnız olan rahat görmez, yardımlaşan, yorulma bilmez.

Teşekkür ederiz.

Ben teşekkür ederim.