728 x 90

Milli Mücadelede Gazi Adapazarı

Milli Mücadelede Gazi Adapazarı

Adapazarı’nda Kuvâ-yı Milliye…

Farklı kültürleri bir arada bulundurarak adeta bir medeniyetler coğrafyası olan Adapazarı ve çevresinin İstiklal Savaşı’nın kazanılmasında önemli rol oynadığı bilinmektedir. Bugünkü adıyla Sakarya halkı, İstanbul’da ve Anadolu’da yürütülen mücadeleyi yakından takip ediyor, olayların gidişatına göre hemen saf alıyordu.

Adapazarı’nda Kuvâ-yı Milliye nasıl kuruldu?

Mondros Mütarekesi’nden sonra İtilaf Devletleri’nin Liman, Karayolu, Demiryolu ve Telgrafhaneleri kontrol etmeleriyle yüz bulan Sakarya’daki Ermeni ve Rum azınlıklar, çeteler kurarak Türklere saldırmaya başladılar. Bunun üzerine yerli halk, kendini korumak için silahlanmaya başladı. Böylece Adapazarı’nda Kuvâ-yı Milliye oluşmaya başladı. Sivas Kongresi’nin hemen ardından alınan kararlar doğrultusunda Adapazarı, Hendek ve Karasu’daki gönüllüler Kuvâ-yı Milliye’ye katılmaya başladılar.

Adapazarı Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı Üyeleri

Adapazarı Belediye Başkanı Fahri, Müderris Harun Efendi, Yahya Kaptan, Kazım Kaptan, Adil Hasan, Mehmet Sıtkı, Emekli Binbaşı İsmail Hakkı, Yüzbaşı Ramiz, Hopalı Yüzbaşı Rauf, Trabzonlu Doktor Yüzbaşı Raif, Gebzeli Dr. Fahri Can, İş Adamı Metozâde Hüseyin, Ömer Faik, Fabrika Müdürü Necmeddin, Dava Vekili İbrahim Beyler Adapazarı’da Kuvâ-yı Milliye teşkilatını kurarak Mustafa Kemal Paşa’ya bağlılıklarını bildirmişlerdir.

Adapazarı’na ilk giren Kuvayı Milliyeciler, 1921

Geyve Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı Üyeleri

Hafız Fuad Çelebi Efendi başkanlığında, Kaymakam Hâzım Bey, Jandarma Komutanı Esat Bey, Burhaneddin Çelebi, Rıza Şahin Bey ve Sefer Bey.

Hendek Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı Üyeleri

Rauf Bey’in başkanlığında, Şefik Kahvecioğlu, Hacı Mehmed Dinçer, Molla Mehmet Keskin.

Karasu Kuvâ-yı Milliye Teşkilatı Üyeleri

Necati Bey başkanlığında, Karasu Belediye Reisi Manav Ahmet Bey (1919), Belediye Reis Vekili Mustafa Karasu, Koçbaşlı (Selahiyeli) Binbaşı Rüşdi Bey, Rüşdi Bey’in kardeşleri Osman ve Süleyman Beyler,  İpsiz Recep, Altıkanoğlu Mehmed, Ekşioğlu Murad, İbrahim ve Mehmed, Rıfat Reis, Kör Rıfat, Kurtuluş Osman, Evza, Kaçaran Şerif, Uzun Mustafa,  Kaşkının İbrahim, Kandemirin Mehmed…

İpsiz Recep ve Çetesi

Adapazarı’ndaki Siyasi İkilik

Adapazarı yöresinde o günlerde halk ve devlet görevlileri arasında, İstanbul’daki Damad Ferit Paşa hükümetini destekleyenler olduğu gibi Anadolu’daki Mustafa Kemal Paşa Hükümetini destekleyenler de bulunuyordu. Yani Milli Mücadele yıllarında bugünkü Sakarya’da tam bir ikilik söz konusu idi.

Yunanlılar Adapazarı’nı İşgal Ediyor

Türklerin arasında siyasi ikilik bulunması ve Adapazarı bölgesinde zayıf durumda olunması sebebiyle İngilizlerden güç alan Yunanlılar, 25 Mart 1920’de Sapanca’yı ve demiryolunu ele geçirdiler.

Arifiye’de bulunan az sayıdaki Milli Kuvvetlerimiz, Papulas komutasındaki Yunanlılara fazla dayanamadan teslim olmak zorunda kaldılar. Böylece Arifiye ve istasyonu işgal edildi. Tavuklar köprüsünü top ateşiyle yıkan Yunanlılar, Türklerin yardıma gelmesini engellediler. Ardından Beşköprü ve Serdivan’ı ele geçirdiler.

Adapazarı Hükümet Konağı ve Erenler tepesinde toplanan halk, Serdivan tarafından düşmanın geldiğini görünce gözlerine inanamadı. Harun Hoca, halka dualar ettiriyor ve şehrin savunulmasını öneriyordu. Sabri Bey ise, az sayıdaki kuvvetle Yunan’a karşı koyulamayacağına karar vererek milisleri Sakarya’nın doğusuna çekti. Adapazarı halkının büyük çoğunluğu ise Karasu’ya doğru yola çıktı. Bu dönemde Karasu, güvenli bir sığınak vazifesi görecekti.

Yunanlılar, 26 Mart 1921 günü Adapazarı’ndaki yolları tuttular, tüm güvenlik tedbirlerini aldılar ve muhtelif yerlerde karakollar kurdular.

Bu sırada Yunadan güç alan Rum ve Ermeni çeteleri Adapazarı’nın her yanında Türk halkına katliama başladılar. Sapanca, Hendek, Akyazı, Karasu’da Rum ve Ermeni Çeteleri ile Kuvâ-yı Milliye milisleri çatışmaya girmeye başladılar.

29 Mart günü kuzeyde Kandıra ve Kaynarca’yı (Hoca Köy) işgal eden Yunanlılar, Karasu istikametine doğru yönelmişlerdi. Burada Halit Molla ve İpsiz Recep milisleri başarılı bir savunma yaparak düşmanı geri püskürtmeyi başardılar.

30 Mart günü, halkın Karasu’ya gittiğini öğrenen Yunan birlikleri Söğütlü ve Ferizli’yi (Fîruzlu) işgal ettikten sonra Sinanoğlu istikametine yürüdüler. Sinanoğu geçidinde Karasulu Necati Bey, Halit Molla ve İpsiz Recep, yaklaşık 500 kişilik bir kuvvetle Yunan’a ağır bir darbe indirdiler. 100’den fazla kayıp veren Yunanlılar Ferizli’ye çekildiler.

Yunanlılar asıl ağırlığını Dumpunar-İnönü bölgesine verdikleri için Adapazarı’da Ermeni ve Rum çetelerini silahlandırarak gerilla savaşı vermeyi tercih ettiler. Vur-kaç taktiğiyle Türk kuvvetlerini yıldırmayı planlıyorlardı.

Adapazarı’nın Yunan İşgalinden Kurtarılması

20 Haziran gecesi Sakarya Nehri’nin doğu yakasından sal ve teknelerle batı yakasına geçen Türk kuvvetleri Sapanca ve Arifiye’deki düşman birliklerini âni bir baskınla silahlarıyla birlikte teslim aldı. Taarruz gece boyu sürmüştü. 21 Haziran sabahının ilk ışıklarıyla birlikte düşman, İzmit istikametine doğru kaçmaya başlamış, askerlerimiz Adapazarı’na girmişlerdi.

Kuzeyde ise; Necati Bey, İpsiz Recep ve Halit Molla kuvvetleri, Karasu ve Kaynarca’dan toplanan gönüllülerle birlikte taarruza geçmişlerdi. Ferizli’de Yunanlılarla şiddetli çarpışmalar yaşandı. Seyifler Savaşı’nda Halit Molla’nın kardeşi Aşır Bey şehit oldu. Türk kuvvetlerinin ikinci taarruzu karşısında büyük kayıplar veren Yunanlılar, Ferizli ve Damlık köylerini yakarak Söğütlü’ye çekildi. Harmantepe ve Karaman bölgesindeki savaşlarda da varlık gösteremeyen düşman, İzmit’e doğru kaçmaya başladı.

Adapazarı’nı kurtaran kahramanlar

Kuzey müfrezemiz 21 Haziran sabahı Adapazarı’na girdi. Bir Medreseli olan Halit Molla, Orhan Camii’nde sabah ezanını bizzat kendisi okudu. Kazım Kaptan ise, Kaymakamlık Konağı’na Türk bayrağı çekti.

Halit Molla

Bu sırada silah ve top sesleri Çark Deresi’nin öbür tarafında Serdivan’da yankılanıyordu. İzmit istikametine kaçan düşman Serdivan ve civar köyleri ateşe vermişti. Hendek, Akyazı ve Geyve müfrezeleri de düşmana karşı başarılı taarruzlarda bulunmuşlardı. 23 Haziran günü Adapazarı’ndan İzmit’e büyük bir taarruz başlatıldı.Böylece Adapazarı ve kazaları düşman işgalinden kurtarılmış oldu.

Yunan, Karasu’ya Çıkarma Yapmak İstedi

Karadan Karasu’ya giremeyen düşman kuvvetleri, denizden Kefken Adası ile Akçaşehir (Akçakoca) arasını denetim altına aldıktan sonra Karasu’ya çıkarma yapmak istiyordu. Karasu’da bulunan Karasu Osmanlı Madenleri Anonim Şirketi’nin (Maden Deresi) maden ve ganimetlerini ele geçirmek istiyorlardı. İpsiz Recep ile Rıfat Reis, Batı Karadeniz’de verdikleri mücadele ile düşmanı bu bölgeden uzak tutmuşlar, Sakarya sahillerinin güvenliğini sağlamışlardır.

Adapazarlı Kuvayı Milliyeciler

Yazı: Oğuzhan Kır

KAYNAKLAR

Zekeriya Türkmen, “İşgal Yıllarında Adapazarı Kazasında Yunan Mezalimi”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. 15, S. 45, Ankara 1999, s. 1011-1013.

Enver Konukçu, “Milli Mücadele’de Akçaşehir-i Bolu ve Karasu”.

Enver Konukçu ve Haluk Selvi, “Milli Mücadele Döneminde Adapazarı ve Çevresi (1918-1822), Sakarya İli Tarihi, C. I, Sakarya 2005, s. 497-593.

Fotoğraflar: SBB Arşivi

Son Yazılar