Çiğdem Yaylası Şenlikleri üzerine…

cigdem-yaylasi-senlik

Sakarya Milletvekili Ali İnci, orman yangınlarını gerekçe göstererek Çiğdem Yaylası Şenlikleri’nin iptal edilmesi gerektiğini dile getirdi. Sözde çevre hassasiyetiyle yapılan bu çıkış, vatandaşın duygularına hitap ediyor gibi görünse de aslında samimiyetten uzak bir tutumdur. Çünkü hepimiz biliyoruz ki mesele doğa sevgisi değil, başka hesapların gölgesinde yapılan bir hamledir.

Orman yangınları elbette hepimizin yüreğini dağlayan, dikkatle yönetilmesi gereken büyük bir felakettir. Ancak bu tür hassasiyetlerin, toplumsal buluşmaların ve kültürel etkinliklerin önüne set çekmek için kullanılması kabul edilemez. İnsanımızın asırlardır sürdürdüğü geleneklerin, toplumsal dayanışmanın ve kardeşliğin sembolü olan yayla şenliklerini bir bahane ile gölgelemeye çalışmak doğru değildir.

Burada asıl üzerinde durulması gereken, eleştiriyi dillendirenlerin kendi geçmişleridir. 15 Temmuz’un aziz hatırasını yaşatmak için kurulan dernekleri, pekmez kaynatma tariflerinin verildiği bir mekâna dönüştürmek, hafızamıza vurulabilecek en büyük darbedir. 251 vatan evladının canı pahasına savunduğu bir günü temsil eden kurumların böylesine sıradanlaştırılması, asıl garabettir.

O yüzden bugün orman yangınlarını bahane ederek şenliklere karşı çıkanların, aslında milletin ortak acısına ve ortak değerlerine ne denli uzak durduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Çünkü samimiyet, sadece sözle değil, tavırla da ölçülür. Bu toplum, değerlerini araçsallaştıranları da, tarihi günleri günlük hesaplarına malzeme edenleri de unutmaz.

Çiğdem Yaylası’nda yapılacak şenlikler; birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının yeniden pekişeceği etkinliklerdir. Eğer gerçek bir hassasiyet aranıyorsa, adres yayla şenlikleri değil, 15 Temmuz Demokrasi Derneği’dir.